25 Mayıs 2013 Cumartesi

Yönümüzü bulduk!

                 Ne zormuş insanın kendi evladına isim bulması,hele de bizim gibi iki kararsız ebeveyn olunca uzadıkça uzadı bu isim mevzusu... Aslına bakarsak biz bundan 9 yıl önce koymuştuk daha doğmamış bebeğimizin adını :) Şöyle ki ilk flört yıllarımızda bugünlerin hayalini kurar ve bir oğlumuz olursa adını Kuzey koyalım diye konuşurduk kocayla. Tabi ki 9 sene önce bu kadar popüler bir isim değildi. Hatta öyle ki bu sürede doğum yapan arkadaşlarımıza Kuzey koymayın biz koyacaz diyede takılırdık :) Gel zaman git zaman kuzey ismi epey tutuldu sevildi,çoğu yerde duymaya başladık.Olsun, dünyada tek kuzey isminde benim oğlum olmayacak ya illaki birileri bu ismi beğenip koyacak. Lakin şu Kuzey-Güney dizisi çıktıktan sonra birazda olsa hevesimiz kaçmıştı... Diziden etkilenip çocuğumuza isim koymuş olmak fikri hiç hoşumuza gitmedi.Ama 1-2 sene sonra belkide daha kısa bir zamanda bitecek bu dizi furyası yıllar sonra unutulup gidecekti. Önemli olan yıllardır içimize sinen aklımızda olan bir ismi şimdi bu sebeple kenara atmakta olmaz diye düşündük ve "Kuzey" koymaya karar verdik. Artık "bize her şey KUZEY" :)
                Kuzey sözlük anlamı olarak yön ifade ediyor olsa da bizim için bize çağrıştırdığı anlamı derin... Memleketimizi,çocukluğumuzu,sevdiklerimizi,hasretimizi herşeyimizi içinde barındıran karadenizi gösteriyor bize kuzey... Kısacası bizim için artık "Kuzeyin oğlu Volkan" tabusu yıkılmış yerini "Kuzeyin BABASI Volkan " almıştır :))
              Bu arada becerikli hatun kişisi benim annem,kuzeyinde anneannesi küçük beyimize çok güzel bir yastık hazırlamış.Biz ailecek bayıldııık... Kocaman teşekkürederiz ;)



20 Mayıs 2013 Pazartesi

Ordan Burdan...

                           Artık ha geldi ha gelecek moduna girdik. 40 hafta nasıl geçer ki derken şimdi 3 hafta kaldığı gerçeğini düşünüp heyecanlanmıyor değilim. Geçen gün doktor muayenemizde turşu suratlı bir oğlan karşıladı bizi! Kaşlar çatılmış,koca yanakları sarkmış,artık neye sinirlendiyse pek bir sirke satıyordu suratı :))) Nst için doğum odalarının olduğu kata çıktığımızda daha yeni doğmuş bir fındık kız gördük :)) sarıp sarmaladıkları battaniyenin içinden mini minnacık suratıyla hayata göz kırpıyordu... Hatta ebeler "sıcak sıcaak daha yeni çıktı fırından" diye gülüşüyorlardı. Volkanda bende bir tuhaf olduk,heyecanlandık,duygulandık,onun hayattaki ilk dakikalarına şahit olduğumuz için epeyce etkisinden kurtulamadık. Bizimde böyle olacak diye sanki o günün provasını yaşadık... Sağlıkla gelsin benim minnak oğlum...
                       Bizim apartmanın giriş katında 80 yaşlarında "Cumhuriyet" adında tonton bir teyzemiz yaşıyor. Sevimli,tatlı dilli, havalar ısınınca bahçeyi mesken edinip öylece gelen geçenle sohbet eden şirin bir teyzemiz. Geçen haftalarda bahçeden geçerken cumhuriyet teyzemle 2 çift laflamıştık. Onun zamanında hamile olduğunu öyle herkes bilmezmiş... Babası bile doğumu yaptığında haberi olmuş cumhuriyet teyzemin hamile olduğunu. Nasıl sakladın diyorum.Hep bol şeyler giyiyordum diyor. Bana da bu aralar kafayı takmış durumda "bol giyiin,doğumun daha kolay olur" diyor her bahçeden geçişte... Artık öyle ki dışarı çıkmadan bakıyorum cumhuriyet teyzem bahçedemi,bekliyorum ki içeri geçsin de rahatça gideyim diye :)) Amaa bugün yine yakalandıım... :)) Yine göbeğin ortada görünüyor diyee bi güzel azarımı yiyip yoluma öyle devam ettim :)) Aahh cumhuriyet teyzem çok şirinsin çok şekersin ama napacaksın sizin zamanınızla bu zaman arasında dağlar kadar fark var... Biz bırak bu haberi gizlemeyi,babaya anneye bu güzel haberi nasıl bir sürprizle söylesek diye düşünüp durduk. Kim bilir bizim zamanımızla oğlumun zamanı arasında ne gibi farklar ortaya çıkacak? 

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Ayrılık mı Kavuşmak mı?

          Serdar Ortaç'ın şarkısındaki gibi kafamda deli sorular... En büyük soru işareti de doğumun normal mi, sezeryan mı olacağı... Tabi ki isteğim en sağlıklısı olan doğal yollarla doğması ama bazen içindeki durum ve şartlar buna izin vermeyebiliyor. Bir şeyler düşündüğün yada olmasını istediğin gibi gitmiyor bunu da göz önünde bulundurmak lazım. İnşallah normal doğumun sadece biz kadınlara  hissettirdiği o müthiş özel duyguyu tadabilirim... Bakalım bizim için hayırlısı ne ise o olsun...
            Zaman yaklaşıyor ya içimi garip bir duygu kapladı şu aralar... 9 aydır içimde olan mucizevi bir şekilde birbirimize bağlanmış ve alışmışken ondan ayrılacak olmam mı yoksa ona kavuşacak olmam mı gerçek? Acaba doğum bir ayrılık mı yoksa kavuşmak mı? Bir yanım 9 aydır içimdeki mucizeyle her gün Allah'a şükrederek yaşamaya alışmışken onunla hem bedensel hem ruhsal bir bağımız varken dokuz ayın sonunda bedensel olarak kopmak bir ayrılık mı yoksa diye düşünüp hüzünlenir oldu.  Diğer tarafım onu artık hissetmenin ötesinde koklayabilmenin,ona anne ve babası olarak bir ömrü adayabilmenin tadına varacak olmak olsa olsa ona kavuşmaktır,ona olan hasretin,özlemin son bulmasıdır diyor. Ne derin şeyler hissediyorum bu kadar heyecan ve karışık duyguların içinde...

2 Mayıs 2013 Perşembe

Yaz geldi :)

               Veee sıcaklar bastırmaya başladı bile... Bu nisan mayıs ayı için bu sıcaklar biraz fazla değil mi ya? Deniz,kum,güneş aşığı olan bir çift olduğumuzdan bu süper üçlüden güneşi görmemiz tatile gitme duygularımızı depreştirmeye yetiyor zaten... Hamileliğim boyunca elimden geldiğince normal yaşantıma devam etmeye çalıştım. Şuna da eminim ki son ayımda olmamış olsaydım  güzel bir ege yada akdeniz tatilini de yapar öyle doğururdum :) Fakat bizim oğlanın ne yapacağını kestiremediğimizden,tatilde doğurmak fikri kulağa hoş gelmediğinden riske atıp gitmeyi göze alamadık. Artık biraz daha sabredip şöyle yaz sonuna doğru oğluşumuzu da aramıza alıp kaçamak yapmak en güzeli galiba!


                  Neyse bir süre daha fotoğraflara bakıp bakıp mutlu olacağız gibi....





            Bahar geldi,yaz geldi diye sevinirken 25 imden sonra yakama yapışan rinit alerjide yeniden bünyeme 'merhaba' dedi. Göz-burun-geniz kaşıntısı kıvamında üçüyle mücadele eder haldeyim. Hamilelikten dolayı ilaçta kullanmak istemiyorum ama böyle giderse de kaşımaktan gözümü ve burnumu yok edebilirim :( sonumuz hayrolsun...Lanet polenleer çabucaak yok olsuun...



             Tosun paşa oğluma gelirsek ye, iç, yat, tekmele, ittirme, büyüme hepsine anneciğinin göbüşünde son hız devam ediyor. Kontrollerimiz artık iki haftada bire düştü. Bu arada göbeğim bir füze misali öne doğru ilerliyor. Daha ne kadar öne doğru büyücek meraklardayım. 
               Birde bu aralar inanılmaz bir rehavet var üzerimde. Henüz hastane çantamızı hazırlamış değilim, nerden geliyor bendeki bu rahatlık onu da anlamış değilim halbuki en iyi ihtimalle (erken gelme ihtimalini saymıyorum bile) Allah izin verirse 5 haftacık sonra kuzucuğum kollarımda. Ben en iyisi bu hafta sonu halledeyim bu hastane çantamızı. Hepinize sağlıklı,mutlu ve bool güneşli günler :)