8 Aralık 2014 Pazartesi

Bi'Buçuğu Karşılarken

             Çamaşırları makineye attım ama bir gürültü bir takırtı 'hadi hayırlısı' dedim. Neyse bitti makine içinden çamaşırları çıkarırken elime koca bir saç tarağının gelmesiyle "kuuzeeyy" diye haykırmam bir oldu. Pinço gün içinde minik sürprizlerle anasını delirtmeyi pek seven bir çocuk olmaya başladı bile :)) Hem zaten şarj aletim de kayboldu evde durup dururken. Tabi baş suçlu olarak gözler kuzeyin üzerinde. Ne bulursa hööp (çöp) deyip çöpe atıyor,iyi ki bir kere elimdeki çöpü göstererek oğlum bunu çöpe atar mısın deme gafletinde bulundum :/ Velhasıl şarj aletinden ümidi kestik. 




       Bu sıralar algılar , öğrenme ve hafızaya kaydetme pek güzel işliyor. Konuştuklarımızı bıdı bıdı tekrar ediyor. Bizim kızlarla sohbet ederken cümlenin içinde ambalaj dedi arkadaşım, peşimden bizimki ammalas deyip hepimizi şok etti :) Hiç beklemediğimiz şeyleri bir bakıyoruz tekrar ediyor. Çok önceden şekillerin isimlerini söylemiştim ona gayri ihtiyari ama üzerinde durmadım. Geçen gün elinde üçgen şekilli oyuncağıyla gelip üggen diye göstermesi bizde bir şok etkisi yarattı, akabinde bir kaç tekrardan sonra diğer şekilleri de öğrendi zaten. Oyun yerlerine,oyuncakçılara girerken ki tepkilerine bayılıyorum,bir çığlık,bir sevinç nidalarıyla iç çekmeler,ayaklarıyla tepinmeler gibi sevincini gösterişine hastayım :) Bu arada taklitçilikte sınır tanımıyoruz,babasının parfümünü almış, kol altına tutmuş "pıs pıs" diyor geçenlerde. Pandasız asla uyumuyor,oyuncak pandasını kendine uyku arkadaşı yaptı, arada tavşan ve elmoyu da takviye birlik olarak istiyor. Uykuya geçiş süresi uzadı bu aralar,çok yorulmadıysa,tepinip enerjisini atmadıysa dön Allah dön bir türlü uykuya geçemiyor. 
            Kız çocuğu babaya,erkek çocuğu anneye düşkün olur derler,laf! Bizim ki bildiğin babacı. Gün içinde besle,yedir,içir,oynat,gezdir,uyut,sarıl,sarmala akşam baba gelince benim pabuç damlarda. "Kuzeey anneyi bi öpsene"  kuzey kafasını iki yana sallayarak: ııı - ıııhh!, "O zaman babayı öp" hiç ikiletmeden 'şlap' diye bi öpücük babanın yanağına! Tekrardan "hadi anneyi de öp" dediğimizde ayıp olmasın kadının gün içinde bende hakkı var diye mi düşünüyor napıyorsa babayı öptükten sonra öpüyor beni bizim nankör karga! :)) Şaka bir yana gün içinde babayı çok kısıtlı görüyor ve böyle davranması,ona düşkünlüğü hep bu yüzden diye düşünüyoruz,daha çok vakit geçirmek istiyor belli ki babasıyla. Tamam itiraf ediyorum bazen fena bozulduğum oluyor ama yine de babasını idol olarak görmesi,ona olan hayranlığı çok hoşuma gidiyor,hepte böyle sürsün. Oğlumun babası gibi bir adam olması da en büyük dileklerimdendir.




          Kuzeyin yeme içmesine elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum. Bizim pinçoda tam bir Türk erkeği damak tadı var. Kendisi bolca et sever. Et, köfte ve dürümü löpür löpür götürür, affetmez. Balıkla da arası fena değil. Yoğurt çorbası hala en favorilerinden. Ama işin içine sebze girince burun kıvırmalar elbette başlıyor. Birde bu aralar yeşil soğan çıktı başımıza kütür kütür götürüyor kokarca! :) Çikolata,ıvır zıvırları biz vermemeye çalışıyoruz öyle yada böyle elbet bir gün tanışacak diye. Ama kesinlikle ağzına sürmeyecek diye de kurallarım yok. Arada çubuk kraker de veriyorum,zaman zaman ekmeğine azıcık çikolata da sürüyorum yada en basitinden keki çikolatalı yapıyorum ordan yemiş oluyor. Ama hepsi haftada bir yada iki oluyor en fazla. Geçenlerde çikolata bayramı yapmıştı Almanya'dan gelen teyzemizin kontenjanından. Şimdi yine nazi kampına geri döndü kendileri :P Mesela kuru üzümü kendisine şeker diye öğrettiğim için hiç pişman değilim :)) Nasıl yiyor onu şeker sanıp üçer beşer :)))) yada atıştırmalık olarak haşlanmış nohutları çerez gibi yemeyi seviyor,bunlar özendirmeyle ve alıştırmayla alakalı biraz.



          Bizden haberler şimdilik bu kadar, bi'buçuk yaşa 2 hafta kala son durumlar bundan ibaret. Herkese mutlu ve sağlıklı haftalar ;))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder